……………….
Can özümüzde nuru, onurla kundakladık
Mercandır o nur bize, incidir sevgimize
Gözyaşıyla barışık hüznü askıya aldık
Derin okyanusların sükutuyla biz bize…
Açıldı perde perde nura açılan perde,
Yüreğimiz göklerde sevdamız ötelerde
Şafak ile gurubun kızıllaştığı yerde
Cemre gibi damladı çaresizliğimize.
Kuşluk sofralarını, inşirahla suladık
Vuslatın hamurunu nur ile mayaladık,
Muhabbeti hasretin girdabına doladık,
Savruldukça sarıldık, kenetlendik biz bize.
Yeniden yorumladık, kâinatı, hayatı
Çiçekte sonsuzluğu, doğadaki sanatı,
Cennet provasıydı dostluğun çatı katı
Miraca çıkar gibi çıktık birbirimize.
Öyle sermest olduk ki, ben mi o yum, o mu ben?
Yeniden harmanlandım, yeniden kodlandım ben
Yansıdıkça susadım susadıkça yandım ben
Mihraba durur gibi durduk birbirimize
“Aşk da o, hasret de o, yürek de o, ben de o”
Kalem oldu bende o, kelam oldu bende o
Ne yandırdıysa bende, ne yaktıysa bende o
Taşan okyanusları kardık denizimize.
ah, İstanbul, Kasım 2014
III
Aşk kim, âşık kim, biz kim, nâra düşen karım ben
Dostla aydınlanırım, dost nuruyla varım ben
Ne sanattan anlarım ne de sanatkârım ben
Sıratı geçmek için sorduk birbirimize
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder